Trabzon’da deniz suyundan alınan analizlere göre yüzme suyu uygun bulunsa da Kaşüstü’nde denize giren birçok çocuklar ishal, mide bulantısı ve kusma şikayetleri ile hastaneye başvurdu.
Yazarımız Cemile Keskin, denizlerle ilgili tanıklık ettiği sorunları ve çokça duyduğu şikayetleri günebakış gazetesi için kaleme aldı. Yazarımız Cemile Keskin’in yazısı şöyle:
Sahil Kentinde Denize Girememek“Son zamanlarda çevremizde özellikle çocuklarda ishal ve mide bulantısı, kusma durumlarında artış yaşandı. Hastaneler belki dolup taşmıyor fakat bazı evlerde yaşanan bir durum. Sebebi de bir sahil kenti olan Trabzon’a yakışmayacak bir şey; denizden kapılan mikrop.
Özellikle Kaşüstü taraflarında daha sık yaşanan bir durum. Çevremdeki pek çok insandan duyduğum bir şey var. Kaşüstü’nün bütün pisliği oraya akıyor.
Gerçekten öyle mi sormak isterim? Oralarda denize girmek isteyen insanlar zaten pis bir suyla karşılaşıp denize girmekten vazgeçiyor o ayrı bir de girme gafletinde bulunurlarsa vay hallerine.
Bu durumun belli kesimlerde yaşanıyor oluşu akıllara acaba yeterli temizleme yapılmadan mı sular denize akıtılıyor ya da sahile çok yakın yerden mi akım sağlıyorlar gibi sorular getiriyor?
Yaz aylarında neredeyse bütün ilçeleri denizin yanında olan bir şehirde girecek temiz deniz aramak haliyle çok can sıkıcı oluyor. Belli başlı noktalar temizliğine güvenildiği için çok tutuluyor ve kalabalık oluyor.
Ya erkenden gidip rahatlıkla yerini kapacaksın ya da özellikle hafta sonları denize gitmeyeceksin. Evet bize sanırım ikinci seçeneği bırakıyorlar çünkü sakin, bakımlı, temiz, her şeyiyle donanımlı bir plaj ya da deniz kenarı bulmak neredeyse imkansız. Belediyelerin bu işe daha çok önem vermesini en azından çocuklarımızın sağlığı için istiyoruz.
Diyelim istediğimiz gibi bir plaj bulduk bu sefer de girişte istenen ücretler ya da içerde mecbur tutulan şezlong, şemsiye paraları can sıkıyor.
Çarşıbaşı taraflarında bir plaj içeriye yanında getirdiğin sandalyeni almıyor. Neden? İçerden şezlong kiralamak zorunda kal.
Peki ne kadar ücreti? 100 TL. Peki şemsiye ne kadar? 100 TL. Ya içeri girişte aldığın ücret? 100 TL. 4 kişilik bir aile Trabzon’un bunaltıcı sıcağında denize gitmek istese en ekonomik haliyle 700 TL’yi gözden çıkarmak zorunda.
Diyelim gözden çıkardınız saygısız, kavgacı tiplerle de muhatap oluyorsunuz. Neden? Temiz, düzenli, az da olsa eli ayağı düzgün bir plaja gidebileyim diye.
Gitme kardeşim. Zaten yasal olmayan bu ücretleri ödeme. Devletin, senin, benim malım olan denize girmek için para almak da nedir diye sor?
Ben de buradan soruyorum; Ne zaman gönül rahatlığıyla temiz denizlere kavuşacağız? Ne zaman cebimizden keyfimiz isterse para harcayacağımız yerlerde denize gireceğiz?
Sahile kıyısı olan belediyeler ne zaman eli yüzü düzgün, vatandaş odaklı işletmeler açacak? Halkı düşünüp sorunsuz işletmeler açanlara da buradan teşekkürler efendim…”
